Yukarıda kısaca değindiğimiz Babıâli Baskını’nı bu noktada biraz daha geniş olarak ele almak istiyoruz. Çünkü bu olay İttihat ve Terakki liderlerinin (belki de biraz delice) cesaretlerini göstermesi açısından önemlidir.
(1. Balkan Savaşı’nın ateşkes döneminde) 23 Ocak 1913 günü Saltanat Şûrası toplandı ve Balkan devletleriyle Avrupa’nın büyük devletlerinin koşullarına “olur” cevabını vermek kararını aldı. Sadrazam Kâmil Paşa hükümeti acz içindeydi. Altı yüz yıldır Osmanlı’nın elinde olan Rumeli elden çıkmaktaydı. (HÇ 101)
Bundan birkaç hafta önce İttihatçı komitacılar Vefa’da Emin Beşe’nin evinde toplanmışlardı. Toplantıya katılanlar arasında Talat Bey, İsmail Canbolat, Enver Bey, Ziya Gökalp gibi isimler vardı. Toplantıda Edirne’nin kurtarılması birinci konu olarak ortaya atıldı ve Edirne’nin kurtulması için İstanbul’daki kabineden kurtulunması gerektiği konusunda görüş birliği oluştu. Babıâli baskını için 23 Ocak 1913 Perşembe günü seçildi. Baskından önce Kara Kemal’in başkanlığında silahlı 40-50 kişi Sirkeci kahvelerinde, özellikle Meserret Oteli’nin altında hazır bulundular ve saat 15:00’te Babıâli’nin önünde toplandılar. Genel merkez binasında olan Enver Bey ise bir ata binerek, yanına Sapancalı Hakkı, Yakup Cemil ve Mustafa Necip’i aldı. Talat Bey Babıâli önünde Enver Bey’i bekliyordu. Ünlü hatip Ömer Naci’ye ise bu arada halkı coşturma ve bu şekilde eyleme kitlesel bir görüntü verilmesi görevi düşmüştü. Babıâli basılıp Harbiye Nazırı Nâzım Paşa öldürüldü. Bu sırada hükümetin diğer üyeleri toplantı halindeydiler. Hükümetin toplandığı salona giren Enver Bey “Millet sizi istemiyor, istifa ediniz” diyerek Sadrazam Kâmil Paşa’nın elinden aldığı istifa yazısı ile Dolmabahçe Sarayı’na koştu ve derhal Padişah Mehmet Reşat tarafından huzura alındı, padişah da istifayı kabul etti. Ayrıca Enver Bey’in önerisini de kabul ederek hükümeti kurma görevini Mahmut Şevket Paşa’ya verdi. 31 Mart gerici isyanını bastıran Hareket Ordusu’nun kumandanı Mahmut Şevket Paşa’ya. Padişahın bütün bu olanlara tepkisi “Pekiyi, öyle olsun, hayırlı olsun” gibi sözlerden ibaret olmuştur.
Dahiliye Nezareti’ne Talat Bey getirildi. Hareket Ordusu’nun ünlü kumandanı Mahmut Şevket Paşa’nın başkanlığındaki bu hükümetle birlikte İttihat ve Terakki’nin tam iktidar dönemi başlamıştır.
Aslında Babıâli baskını on beş gün önceden Dahiliye Nazırı Reşit Bey’e bildirilmiş, ancak bunu durduracak hiçbir önlem alınmamıştır. Belki de bunun akıl almayacak bir plan olduğunu düşündüklerinden!
(1. Balkan Savaşı’nın ateşkes döneminde) 23 Ocak 1913 günü Saltanat Şûrası toplandı ve Balkan devletleriyle Avrupa’nın büyük devletlerinin koşullarına “olur” cevabını vermek kararını aldı. Sadrazam Kâmil Paşa hükümeti acz içindeydi. Altı yüz yıldır Osmanlı’nın elinde olan Rumeli elden çıkmaktaydı. (HÇ 101)
Bundan birkaç hafta önce İttihatçı komitacılar Vefa’da Emin Beşe’nin evinde toplanmışlardı. Toplantıya katılanlar arasında Talat Bey, İsmail Canbolat, Enver Bey, Ziya Gökalp gibi isimler vardı. Toplantıda Edirne’nin kurtarılması birinci konu olarak ortaya atıldı ve Edirne’nin kurtulması için İstanbul’daki kabineden kurtulunması gerektiği konusunda görüş birliği oluştu. Babıâli baskını için 23 Ocak 1913 Perşembe günü seçildi. Baskından önce Kara Kemal’in başkanlığında silahlı 40-50 kişi Sirkeci kahvelerinde, özellikle Meserret Oteli’nin altında hazır bulundular ve saat 15:00’te Babıâli’nin önünde toplandılar. Genel merkez binasında olan Enver Bey ise bir ata binerek, yanına Sapancalı Hakkı, Yakup Cemil ve Mustafa Necip’i aldı. Talat Bey Babıâli önünde Enver Bey’i bekliyordu. Ünlü hatip Ömer Naci’ye ise bu arada halkı coşturma ve bu şekilde eyleme kitlesel bir görüntü verilmesi görevi düşmüştü. Babıâli basılıp Harbiye Nazırı Nâzım Paşa öldürüldü. Bu sırada hükümetin diğer üyeleri toplantı halindeydiler. Hükümetin toplandığı salona giren Enver Bey “Millet sizi istemiyor, istifa ediniz” diyerek Sadrazam Kâmil Paşa’nın elinden aldığı istifa yazısı ile Dolmabahçe Sarayı’na koştu ve derhal Padişah Mehmet Reşat tarafından huzura alındı, padişah da istifayı kabul etti. Ayrıca Enver Bey’in önerisini de kabul ederek hükümeti kurma görevini Mahmut Şevket Paşa’ya verdi. 31 Mart gerici isyanını bastıran Hareket Ordusu’nun kumandanı Mahmut Şevket Paşa’ya. Padişahın bütün bu olanlara tepkisi “Pekiyi, öyle olsun, hayırlı olsun” gibi sözlerden ibaret olmuştur.
Dahiliye Nezareti’ne Talat Bey getirildi. Hareket Ordusu’nun ünlü kumandanı Mahmut Şevket Paşa’nın başkanlığındaki bu hükümetle birlikte İttihat ve Terakki’nin tam iktidar dönemi başlamıştır.
Aslında Babıâli baskını on beş gün önceden Dahiliye Nazırı Reşit Bey’e bildirilmiş, ancak bunu durduracak hiçbir önlem alınmamıştır. Belki de bunun akıl almayacak bir plan olduğunu düşündüklerinden!