Osmanlı devlet ve siyaset adamı, Talat Paşa 1874 yılında doğdu. İttihat ve Terakki Fırkası önderlerindendi. 1917-18 arasında sadrazamlık yaptı.
15 Aralık 2007 Cumartesi
Olimpiyat dede: Hitler, Alman atlet geçilince stadyumu terk etti
Talat Tunçalp , 90 yaşında. 17 yıl üst üste Türkiye şampiyonu oldu. 1936 Berlin Olimpiyatları `na katıldı. Hitler `in, zenci atlet Jesse Owen `ın 4 dalda birincilik aldığı Berlin Olimpiyatları `nda yenilgiyi kabul edemediği için stadı terk ettiği anı, dün gibi hatırlıyor. Yaşayan ilk olimpiyat sporcularımızdan 90 yaşındaki Talat Tunçalp , hala o yılların hatırasıyla yaşıyor. İlk bisikletini harçlıklarını biriktirerek alan bisiklet yarışçısı Tunçalp , 17 yıl üst üste Türkiye şampiyonu olmuş. 1936 Berlin Olimpiyatları `nda yaşadığı talihsiz kazaya rağmen 7. olmayı başarmış. 1948 yılındaki Londra Olimpiyatları `nda ise bisikletinin tekeri eğildiği için yarış dışı kalmış. Atatürk `ün elini defalarca öpen, İsmet İnönü `den devrin en pahalı saatini ödül olarak alan olimpiyat dede Talat Tunçalp , Hitler `i de görmüş. Almanları üstün ırk gören Hitler `in, Amerikalı zenci atlet Jesse Owen `ın dört dalda birincilik aldığı Berlin Olimpiyatları `nda yenilgiyi kabul edemediği için stadı terk ettiği anı, dün gibi hatırlıyor. Tunçalp , altın madalya alacağına kesin gözüyle baktığı milli atlet Süreyya Ayhan `ın yarışmalardan çekilmesine çok üzülmüş; ama rüzgar kız Elvan `a, Halil Mutlu `ya, Hamza Yerlikaya `ya çok güveniyor. Olimpiyat dede, `İnşaallah bütün sporcularımız iyi sonuçlar alır ve göğsümüzü kabartır.` diyor. Olimpiyata katılan sporculara kendilerine güvenmeleri, sağlıklarına dikkat etmeleri gerektiği mesajını veren Talat Tunçalp , bütün sporcularımıza sonsuz güvendiğini ifade ediyor. 1915 yılında İstanbul `da doğan Tunçalp , anne tarafından paşa torunu. Babası ise Diyarbakır `ın hatırı sayılır esnaflarından. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Tunçalp , 3 yaşında anne ve babasını kaybedince yokluk içinde büyür. Halasının yanında kalıp, dayısının sinema salonunda çalışır. Her ne kadar akraba olsa da, kendisine sofranın en köşesinde yer ayrılır, dayısı ise harçlıklarını vermez. Yine de bir bisiklet alacak parayı biriktirmeyi başaran Tunçalp , `Varlık içinde yoklukla büyüdüğüm için, bisiklet sporuna merak saldım. Çünkü bu spor hem çok mücadele ister, hem de çok zordur. Karyolamdan bisikletimi seyreder, kalkıp tozunu siler, ona bakarak uyurdum.` diye konuşuyor. Tunçalp , çocukluğunun bir kısmını da Atatürk `ün yakın arkadaşı ve milletvekili Kılıç Ali Bey `in evinde geçirir. Atatürk `ün sıkça bahçesine dinlenmeye geldiği evde iki buçuk yıl kalan Tunçalp , pek çok defa Atatürk `ün elini öpme fırsatı bulmuş. Düşe kalka öğrendiği bisiklet sporunda daha sonraları bir numara olur. 1932 yılında Ankara `da Kızılay ile Kavaklıdere arasında yapılan müsabakada birinci olunca da profesyonel spor hayatı başlar. 1936 yılına gelindiğinde askerlikten ayrılan general Ali Hikmet Ayerdan, olimpiyatlara katılacak takımların Romanya ve Bulgaristan ile yapılan müsabakaları kazanmaları şartını koyar. Türk takımı, çok çetin mücadeleler sonunda iki ülkeyi de yener. Yarışlara birinci giden Fransız ekibin arkasında başlayan Tunçalp talihsiz bir olay yaşar ve grubun en gerisinde kalır. Tunçalp hala hatırladıkça içini acıtan bu olayı şöyle anlatıyor: `Ben Fransız `ın arkasından gidiyorum. İki yanımda da Almanlar var. Birinin pedalı benimkine takıldı. Dengemi kaybettim. Düşmedim ama bir daha da toparlanamadım. 234 yarışmacıdan 34`ü finişe ulaşmayı başardı, ben ise 7. oldum.` Dokuz yıl öncesine kadar motosiklet yarışlarıyla bile ilgilendiğini söyleyen Tunçalp , Almanya `da oğluna ait motosikletle kaza geçirmiş. Omuzu kırılan, ancak motor sevdasından vazgeçmeyen Tunçalp , Türkiye `ye gelince motosiklet alır, ama artık binemediğini anlayınca vazgeçer. Tunçalp , `Boşuna dememişler, gençler bilseydi, yaşlılar yapabilseydi diye.` diye konuşuyor.